Oyunlar da Viral Olur: Flappy Bird

GÜNCELLEME: Flappy Bird tüm uygulama dükkanlarından çekilmiş durumda. Android cihazlar için oyunun .apk dosyasını aratarak tekrar oynayabilirsiniz. IOS için ise bu maalesef mümkün değil.

Profesyonel mobil oyun geliştiricileri bağımlılık yapıcı, etkileyici görsellere sahip ve viral bir oyun yapmak için aylarca uğraşadursun, Vietnam’lı Dong Nguyen’in birkaç gece kodlama ile ortaya çıkardığı ve şu sıralar ortalığı kasıp kavuran oyun Flappy Birds günlük 50.000$’lık gelir yaratıyor. Bu 1 ay içinde 1,5 milyon dolar gelir getiriyor demek! İnanılmaz!

Flappy-Bird-

Hala oyunu indiren 50 milyonluk dev kitlenin içinde bulunmuyorsanız, yüksek ihtimalle oyunun kendisini de bilmiyorsunuz demektir. Flappy Birds öğrenmesi çok basit bir oyun. Tek amacınız var; piksel piksel olan kuşunuzu ekrana dokunup uçurarak, boruların arasından geçirip, sonunda yanana kadar maksimum skoru elde etmeye çalışmak. Çok mu basit? Hayır! Oyunun bu kadar ünlenmesinin ve viral olarak yayılmasının tek sebebi belki de imkansız denecek kadar zor olması! Öyle ki yıllardır oyun oynayan bir insan olarak bir saatlik oynayışın sonunda, çift haneli skorları ancak gördüm. Oyunun Apple App Store’da bulunan, zorluğuyla ilgili ve çok güldüğüm bir yorumunu paylaşmak istiyorum:

I do not know what has made me install this app. Perhaps Lucifer himself? I used to be like you. Until this app opened up the gates to hell on earth. On a cold winter day, I was browsing the App Store. And that’s when it happened. I scrolled across a game call “Flappy Bird”. Little did I know that this game would be the end of my sanity. The first five minutes I laughed. The next five hours I cried, with my thumbs bleeding and my phone screen cracked. Five days had passed. My parents began to worry because I had lost half of my body mass. I eventualy had to kill them. They kept on saying that the game was evil. I couldn’t tolerate that. He told me to do it. The next day the police showed up at my door. I, myself was curled up in the attic. My hands were clutched to my phone. I didnt know how long I had been there. Minutes maybe? Hours? Days?! The police bashed in the door only to find nothing. Flappy Bird helped me hide the bodies. There was no trace of them. Or me. Eventualy new tenants moved into my house. One day they found my in the attic, same place I was when the police showed up. They had called a physiatrist, he said I needed to be sent to an insane asylum. From there, I am writing this review. I would, in a heartbeat, sell my soul to Satan just to have never downloaded this app.

Oyunun zorluğuyla ilgili sosyal paylaşım sitelerinde birçok resim dolanıyor:

a5dG63o_700b

arpZm35_700b

awrLqOQ_700b

Oyunun bu kadar viral olmasında, oyunun zorluğu kadar Mario görsellerini kullanmasının da etkisi olduğunu düşünüyorum. Oyun ister istemez, size bildiğiniz, tanıdığınız bir oyunmuş hissi veriyor. Kendi telif haklarını koruma konusunda nam salmış Nintendo’nun ise, neden halen hukulsal bir hamle yapmadığı merak konusu.

Oyunun yapımcısı Dong Nguyen her ne kadar The Verge‘e verdiği röportajda oyunun şu anki halinden memnun olduğu, oyunu bu şekilde bırakacağını ve artık bir güncelleme yapmayacağını söylemiş olsa da; dün attığı bir tweet ile bugün, gün içinde oyunu uygulama dükkanlarından çekeceğini bildirdi. Sebebi ise oyunu kolaylaştırması için yapılan baskılara dayanamamasıymış. Ve oyunu satmıyormuş da… Tabi be kadar doğru bilinmez. Günlük 50.000$’dan vazgeçmek her babayiğidin harcı değildir! (Ben hayatta yapamazdım!)

Eğer oyunu halen oynamak istiyorsanız, bir an önce Apple Apstore ve Google Play’dan indirmeniz gerek. Windows Phone kullanan kullanıcılar ise zaten oyunla hiç tanışamamışlardı. Belki de onların akıl sağlığı için en iyisi olmuştur.

Elder Scrolls Online Ücretli Abonelik İş Modeli ile Başarılı Olacak Mı?

Son zamanlarda çevrimiçi oyun sektöründe en çok tartışılan konulardan biri kuşkusuz Elder Scrolls Online’ın ücretlendirme modeli. Revaçta olan oynaması ücretsiz (free-to-play) modeline karşın, ESO’nun ücretli bir model ile lansman yapmaktaki ısrarı, serinin geniş oyuncu kitlesi tarafından şüphe ve tepki ile karşılanıyor. Oyunun yapımcıları ise, ücretli modeli savunmak için oyunun ne kadar agresif bir yeni içerik oluşturma hedefine ve stratejisine sahip olacağının altını çiziyorlar.

Elder Scrolls Online başarılı olabiliecek mi?

PC oyuncuları ücretli abonelik modeline uzun süredir aşinalar. Bu modelin en sıkı savunucularından World of Warcraft, çoğu MMO oynaması ücretsiz modele geçmesine rağmen, ücretli abonelik modelini halen sağlıklı bir gelir kaynağı olarak görüyor; ancak gelecekte işlerin sarpa sarması ihtimaline karşın, bir yandan da oyun ile ilgili kozmetik eşyaların satabileceği bir oyun içi mağaza açmaktan geri de kalmıyor. Konsol oyuncuları ise, oyunların aylık abonelik ücreti tahsil etmelerine tamamen yabancılar. Hatta şu an düşününce, konsol evreninde XBox Live harici aylık ücret ödenen bir oyun veya servis benim aklıma gelmiyor. Konsol tarafında işleri daha da kötü yapacak bir diğer durum ise yeni jenerasyon da her iki ana platformun da çoklu oyuncu modlarına erişim için aylık ücret tahsil ediyor olması. Daha birkaç gün önce, ESO’nun yayıncısı Bethesda’dan gelen açıklama ile beraber ESO’nun Playstation Plus gerektirmeyeceği; ancak oyunu XBox One’da oynamak isteyen oyuncuların zorunlu olarak Xbox Live üyeliği de almak zorunda olacakları bilgisi geldi. Anlaşılan o ki, Playstation’ın fiyatlandırma konusunda salvoları, iki konsol piyasaya çıktıktan sonra da tam gaz devam ediyor. Bu, oyunu XBox One’da oynayacak oyuncuların 60$ oyun ücreti, 15$ aylık abonelik ücreti ve yaklaşık 6.6$ aylık XBox Live ücreti ödeyecekleri anlamına geliyor. Tek oyun için bu kadar ödemeyi yapmayı ne kadar oyuncunun içine sindirebileceği ise merak konusu.

Oyunun yayınlayıcısı Bethesda’nın en büyük argümanı, yıllar sürecek kaliteli hizmet ve sık içerik güncellemeleri için ücretli abonelik modelinin olmazsa olmaz olduğu. Elder Scrolls serisinin oyunları; yüksek kaliteleri ve inanılmaz rötüşlu olmaları ile biliniyor. MMO evreninde, içerik anlamında kendini en çok kanıtlamış oyunun, yine ücretli abonelik modeli olan WoW olması Bethesda’nın argümanını destekler nitelikte bir durum aslında.

Öte yandan, ücretli bir modeli olup da, yeni içerik stratejisi zayıf ve başarısız olan çok bilindik bir oyun da var: Star Wars: The Old Republic. 2011’de, hayatına ücretli abonelik modeli başlayan oyun, yakın zamanda hem ücretli abonelik modeli hem de oynaması ücretsiz modeli içinde barındıran melez bir yapıya geçti. Oyunu bir süre oynamış bir oyuncu olarak bence bu geçişi zorunlu kılan en büyük etken, oyunun özellikle son seviye karakterler için çok seyrek ve yetersiz büyüklükte olan içerik güncellemeleriydi.

Star Wars: The Old Republic oynaması ücretsiz modeline sonradan geçenlerden.

Bethesda’nın argümanını çürütecek bir diğer iş modeline sahip oyun ise Guild Wars 2.  Guild Wars 2 ne ücretli abonelik modeline, ne de oynaması ücretsiz oyun modeline sahip. Klasik oyunlar gibi 60$’lık ücretini ödedikten sonra bir daha, diğer eklenti paketi çıkana kadar herhangi bir ücret ödemek zorunluluğu bulunmuyor. Ayrıca, isteğe bağlı olarak yine kozmetik eşyaların alınabileceği bir oyun içi mağaza da bulunuyor. Guild Wars 2, adeta Bethesda’yı yalanlar bir şekilde hem üyelik ücreti almayıp, hem de kabul edilebilir bir sıklıkta içerik güncellemesi yapmayı başarabilen bir oyun. Son seviye karakterler için bir içerik sıkıntısı bulunsa da, yapımcı bu açığı kapamak için ve verdiği sözü tutmak için canla başla çalışıyor.

Guild Wars 2'nin ücretdirmesi klasik oyunlardaki gibi...

Peki bu kadar tartışma arasında ne olacak? ESO bu iş modeli ile başarılı olabilecek mi? Yoksa Star Wars gibi eline yüzüne mi bulaştıracak. Şahsen bu sorunun cevabının platforma göre farklılaşacağını düşünüyorum.

PC Platformu

Yazının başında da belirttiğim gibi PC oyuncuları ücretli abonelik modeline -her ne kadar artık sempati duymuyorlarsa da- alışıklar. Eğer ESO, MMO evreninin kurallarını tekrar yazacak kadar iyi bir oyun olarak karşımıza çıkarsa, (Bütçesi 200 milyon doları geçen bir oyun için bunu yapmak hayal olmamalı) PC evreninde tutunup, sağlıklı abone adetleri ile hayatını sürdürebileceğine inanıyorum. Bunun en güzel örneklerinden biri de kısa zaman önce piyasaya çıkan Final Fantasy: A Realm Reborn. Final Fantasy: A Realm Reborn en hafif kelime ile “felaket” olarak nitelendirilebileceğimiz Final Fantasy XIV’ün, aldığı ağır eleştiriler sonrası sıfırdan tekrar yapılmış versiyonu aslında. Oyun, relansmanında klasik MMO problemlerini yaşadıysa da, yaklaşık 1 milyon ücretli aboneliği ile çok iyi bir başlangıç yaptı. ESO için benzer, hatta daha iyi bir senaryo olması çok zor bir ihtimal değil. Özellikle oyuncuların isteklerine ve düşüncelerine ne kadar değer verdiklerini düşünürsek. Halkla ilişkiler konusunda yapımcının hakkını vermemiz gerekir. Ücretli abonelik modeline karşı olan eleştirilere karşı çoğunlukla sessiz kalmalarını bir kenara koyarsak, oyunun kendisi ile ilgili geribildirimlere çok değer verdiklerini görürürüz. Oyunun ilk alfa versiyonlarında, oyuncuların en büyük eleştirisi ESO’nun serinin karakteristik özelliği olan birinci tekil şahıs gözünden oynanmıyor olmasıydı. Bu konudaki eleştirilere kulak veren ekip, bu özelliği de sonraki yamalarda oyuna entegre etti.

Final Fantasy bu kez işi becerdi.

Konsol Platformları:

Durumun vahim olduğu platformlar kuşkusuz konsol platformları. Oyunun özellikle XBox tarafında sürekli bir biçimde oynanması için gerçekten ciddi bir maddi yatırım gerektirdiği görüşündeyim. Kuşkusuz oyun, isminde “Elder Scrolls” yazısını taşıdığı için her iki platformda da azımsanmayacak adetlere ulaşacaktır; ancak unutmamak lazım ki ücretli abonelik modeline sahip bir oyunda, oyunun ne kadar sattığından ziyade, ne kadar ödeyen abone adedi olduğu önemlidir. Oyun milyonlarca kopya satabilir; ancak oyuncuların ortalama abonelik süreleri birkaç ayı geçmiyorsa, kısa zamanda hedef kitlesini harcayacağı için çok büyük problem yaşayacaktır. Star Wars: The Old Republic’in başına gelen de tam olarak buydu. Kısıtlı hedef kitlenin dışına çıkmaları ve başka oyunculara ulaşmak için oynaması ücretsiz modele geçmeleri de bu yüzdendir.

Yazılıp, çizilenlere ve eleştirilere rağmen, ESO’nun ücretli model ile çıkacağına eminim. Zaten 200 milyon dolarlık bir yatırımın, öncelikle yatırım maliyetini çıkarabilmesi için bu modelden başka şansı da yok gibi. Oyun, oyuncular tarafından beğeni ile karşılanır ve stabil bir ücretli abone adedine ulaşabilirse ne ala; aksi takdirde ise hem ücretli abonelik, hem de oynaması ücretsiz modellerini içinde barındıran melez bir yapıya veya tamamen oynaması ücretsiz modeline dönülebilinir. Her ne kadar bazı oyun geliştiricileri aksini iddia etse de; ben ücretli model ile başlayıp; sonrasında ücretsiz modele dönen oyunların; bu geçişi yaşamalarındaki ana motivasyonun finansal başarısızlık olduğu görüşündeyim.

Bir diğer olasılık (gerçekleşme ihtimali çok çok az da olsa) aylık ücretin 15$’ın aşağısına çekilmesi. Daha önceden Forbes Games’in bir makalesinde okuduğuma göre; 15$’lık aylık ücretin yaklaşık yarısı abone başına düşen giderler; kalan 7,5$’ı ise kar olarak hesaplanıyor. Masrafların en optimal düzeyde olduğunu ve daha azaltılamayacağını varsayarsak, oyunun aylık ücretinde yapılacak her 1$’lık indirimde, yapımcının aynı gelir hedefine ulaşması için oyunun ücretli abone adedinin yaklaşık %13 arttırılması gerekir. Tabi ki bu seçilmesi çok zor bir seçenek.

Oyun ile ilgili daha çok şey söylenebilir, çok fazla teori üretilebilir. Bundan sonra yapabileceğimiz tek şey ise bekleyip görmek. Elder Scrolls Online 04.04.2014 tarihinde PC oyuncularıyla, Haziran 2014’te ise konsol oyuncularıyla buluşuyor!

Hearthstone Açık Beta Başladı!

Sonunda beklenilen oldu ve Blizzard’ın oynaması ücretsiz dijital kart oyunu Hearthstone, açık beta ile tüm kullanıcılara açıldı.

Hearthstone son birkaç aylık süreçte, önceden istekte bulunan oyuncuların arasından yapılan seçimlerle, kapalı beta evresini sürdürüyordu. Bu süreç içerisinde yaklaşık üç ay önce bana da Blizzard tarafından beta kodu gönderilmişti. Yıllarca Magic: The Gathering oynamış bir oyuncu olarak, Hearthstone’a alışmam çok kısa bir zaman almıştı. Öğrenmesi kolay, ustalaşması zor bir oyun olarak dizayn edilmesinden dolayı hem günlük oyunculara, hem de Blizzard hayranları olan çekirdek oyuncu kitlesine çok rahat hitap edeceğini düşünüyorum.

Hearthstone Açık Beta

Hearthstone, oyun geliştirme süreleri yıllar alan Blizzard için de; yüksek kalitedeki oyunları daha küçük takımlar ve daha kısa geliştirme süreleri içinde çıkabilmek adına atılmış bir adım, bir proje aslında. Oyunun, kapalı beta süresince yarattığı heyecandan (Twitch sağolsun) ve alınan ilk tepkilerden çok memnun kalınmış olacak ki; Blizzard bu tip küçük takımlar ile hayata geçirilebilecek diğer projeler için de çok beklemeden düğmeye basmış durumda.

Oyunu buradan indirebilirsiniz.

2013 Yılında En Çok Kazanan 10 Oynaması Ücretsiz (Free-to-Play) Oyun

SuperData Research adlı araştırma şirketi 2013 yılında tüm dünyada en çok gelir getiren 10 oynaması ücretsiz (free-to-play ) oyunun listesini paylaştı. Liste şu şekilde:

chart

Beklenmedik bir şekilde yaklaşık 1 milyar $ ciro yapmayı başarmış, ancak ismi çok da bilinmeyen bir oyun var listenin başında; Crossfire.

Oyunu bilmeyenler için kısa bir özet geçmek gerekirse; Counter Strike’ın biraz daha “cilalanmış” bir versiyonu diyebiliriz. Birkaç yıl önce, ben de Crossfire’ı birkaç ay boyunca oynamıştım. Gerçekten de Counter Strike’ın, karakter gelişimi eklenmiş, biraz daha eğlenceli hale getirilmiş bir türevi diyebiliriz.

crossfire

Oyunun gelirinin çoğu, sahibi olan Tencent firmasının anavatanı olan Çin’den geliyor. Bunun yanı sıra, diğer Asya ülkeleri de gelir sıralamasında üst sıralarda yer alıyor. Oyunun grafik kalitesinin Counter Strike seviyesinde olduğu ve bant genişliği ihtiyacının da oldukça düşük olduğunu düşünürsek, oyuncuların donanımlarının çok da güçlü olmadığı bu ülkelerde, oyunun geniş kitlelere ulaşmasına çok şaşırmamak gerekiyor. Ayrıca oyunun bir FPS olmasından dolayı, oynamasının çok basit ve doğal olması da büyük bir artı.

Crossfire ile ilgili bir diğer ilginç durum, oynaması ücretsiz oyunlarda kabul edilen temel kural olan “oyunculara, diğer oyuncular üzerinde direkt avantaj sağlayacak herhangi bir şey satma” felsefesinin aksine; oyunun “kazanmak için öde” felsefesini kabul etmiş bir oyun olması. Yani, normalde güçlü bir karakter yaratmak için gerekli uzun süreyi pas geçmek için gerçek para harcanması. Batı’daki oyuncuların bu tip oyunlara uzak durmasına rağmen, Doğu’da oyuncuların eğilimleri daha farklı sanırım. Tüm oyun firmalarının gözlerini dünyanın bu tarafına çevirmiş olmalarının altında yatan en büyük sebep budur.

Listede diğer bulunan oyunlar az çok tahmin edebileceğimiz oyunlar. Ancak şunu da belirtmekte fayda var: Listede bulunan World of Warcraft ve Star Wars: Knights of the Old Republic’in abonelik bazlı ana ödeme methodları bulunsa da, bu listedeki gelirleri mikro-ödeme gelirlerinden oluşuyor.

Kaynak – http://www.superdataresearch.com/blog/us-digital-games-market/