Dijital İçeriklerimizi Satabilmeli Miyiz?

Dijital içeriklerin sahipliği konusu, tüm dünyada tartışılan ve halen üzerinde bir anlaşma sağlanamamış bir konu. Bu şekilde satılan içerikler çoğunlukla platformlara bağlı uygulamalar üzerinden çalıştığından, satıcı firma destek vermeyi kesse veya platformu tamamen kapatsa, para ödeyerek satın aldığımız bu içeriklerin akıbeti ne şekilde olacak sorusunun cevabına kimse tam olarak hakim değil. Bir başka tartışma konusu da; çoğu platformun dijital içerikleri satın aldığımız ve bağladığmız hesaplarını başka bir kişiye satmamızı ve devretmemizi yasaklıyor olması.

Bu tartışmaların gölgesinde Alman bir tüketici örgütü, (Verbraucherzentrale Bundesverband) Steam’in kullanıcı sözleşmesinde, hesapların satışını ve transferini engellediğini belirterek ikinci kez dava açtı ve kaybetti. Bu uzun süredir tartışılan konuyu tekrar alevlendirmişe benziyor.

Steam_logo.svg_

Peki Steam bu şekilde içeriklerin satışını yasaklamak konusunda haklı mı? Kullanıcılar satın aldıkları dijital ürün ve servisleri tıpkı fiziksel ürünler gibi satabilmeliler mi?

Açık konuşmak gerekirse ben de bu konuda kararsızım; çünkü bu konu göründüğünden daha karışık. Bir yandan, bir tüketici olarak para ödeyerek sahip olduğum bir ürünün, satış hakkı üzerindeki hakimiyetin sadece kendime ait olması gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde ben bu ürünü satın almamış; sadece platform bir gün kapanana kadar kadar kiralamış bir kullanıcı oluyorum. Düşünün; satın aldığımız bir otomobili satmaya kalktığımızda, aracı üreten firma bize bu işlemi yapamazsınız dese, herhalde bu olaya güleriz. Sahibi olduğumuz bir oyunu satamamamız da bu derece gülünç! İşin kötüsü bu durum sadece dijital oyunlar için değil; neredeyse dijital tüm içeriklerde (akıllı telefon ve tablet uygulamalarından, müzik arşivlerine kadar) durum üç aşağı beş yukarı aynı.

mac_app_store_icon-300x300

Öte yandan, bir de şöyle bir durum da söz konusu. Özellikle oyunların dijital versiyonlarının ve bu içerikleri dağıtan, başta Steam gibi platformların bu kadar popüler olmasındaki en büyük sebep; oyunları perakende satış fiyatlarının çok daha altında satabilmeleri. Daha önce bahsettiğimiz gibi dijital oyunların daha ucuz olmasında fiziksel oyunlara özgü basım, dağıtım vs. gibi maaliyetlerinin bulunmaması önemli rol teşkil ediyor. Dijital oyunların maaliyetlerini düşüren ve daha önce pek bahsetmediğimiz bir diğer etmen de; bu tip platformlardaki oyunların şu anki normlar gereği tekrar satılamıyor olmaları. Oyun yayıncıları, fiziksel olarak sattıkları oyunların tekrar satılabilme ihtimali bulunduğundan, buradaki fırsat kayıplarından oluşacak maaliyeti de bir şekilde oyun ücretlerine dahil ediyorlar. Ancak dijital olarak satılan oyunu sadece bir kullanıcı alıp oynayabildiğinden ve tekrar satma imkanı bulunmadığından; yayıncılar dijital oyunlara bu fırsat maaliyetini yansıtmıyorlar. Böylelikle, dijital oyunlar oyunculara daha ucuz fiyatlardan sunulabiliyor.

Dijital oyunların tekrar satılması konusunda madalyonun iki yüzü üstte açıkladığımı gibi. Bir tüketici olarak, sahip olduğumuz oyunları tekrar satabilme özgürlüğünü talep etmek en doğal hakkımız; ancak bu uzun vadede ucuz olarak temin etmeye alıştığımız dijital oyunların da fiyatlarının yükselmesi anlamına gelecektir.

Şahsi fikrim dijital oyunların -her ne kadar fiyatlarını belli bir oranda arttıracak olsa da- tekrar satışını mümkün kılacak hukuksal ve teknik geliştirmelerin gerçekleşmesi gerektiğidir. Bu şekilde, arşiv tutmayı sevmeyen (benim gibi!) tüketiciler sahip oldukları içerikler üzerindeki sahip olma haklarını rahatça başka kullanıcılara aktarabilirler.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s